Dünya memleket geyikleri

31 Temmuz 2008 Perşembe

Maganda

Hindistan'a yerleşmeyi düşünerek Hintçe öğrenmeye başladığımda Arapça kökenli bir çok sözcüğün Türkçe'yle ortak olması işimi hayli kolaylaştırmıştı. Hatta sabun, mausam (mevsim), muşkil (zor durum), lakin, admi (adam), çaku (bıçak) ve hava (rüzgar) gibi bir dolu Arapça sözcük sayesinde hızla öğrendiğim Hintçe daha çok Pakistan'da konuşulan Urduca'ya benzediği için bir keresinde köylülerin paranoyaklıkları nedeniyle neredeyse tutuklanmama yol açmıştı.

Güney Doğu Asya'da da benzer bağlar bulmak mümkün. Tayland ve kuzeyinde (Laos, Kamboçya, Çin, vb.) Arap etkisi olmadığı için bütün ortaklık çay (ça) ve pazar (psar, fsar) sözcüklerinden ibaret. Ama Malezya ve Endonezya'da ortaklık çok güçlü. Mesela otobüste biletlerinde "yetişkin" için kullanılan sözcük "devasa". Eğer birini "makamında" ziyaret etmek istersen "mezarına" gitmen gerekiyor. Ama bütün bu ülkeleri birbirine en sıkı bağlayan sözcük "salamat".

Malezya ve Endonezya’da salamat’ın ardına duruma göre “sabah, akşam, yemek, uyku” gibi sözcükler koyup bunu günaydın, iyi akşamlar, afiyet olsun, Allah rahatlık versin gibi kullanmak mümkün. Görünürde pek Arap ya da müslüman etkisi almamış Filipinler’de ise salamat yalnızca teşekkür etmek için kullanılıyor. Barış, huzur kökünden gelen bir sözcüğün böyle yaygın kullanılması çok hoşuma gidiyor doğrusu.

Ama Filipinler dil açısından biraz garip bir ülke. Herkes birkaç dil konuşuyor. Neredeyse her ilin kendine has bir dili olmasının yanısıra her bölgenin de ayrı bir dili var. Ülkenin resmi dili ise iki tane. Dolayısıyla Maya gibi “normal” biri kendi vatandaşlarıyla konuşurken 5 dil kullanıyor: Barlig İgorot (doğduğu kasabanın dili), Bontoc İgorot (Barlig’in içinde bulunduğu vilayetin dili), İlocano (Kuzey Batı Luzon’da yaygın olarak kullanılan bir dil), Tagalog (milli dillerden biri) ve İngilizce. Ama bu dillerin hiçbirinde salamat’tan gayrı bir Arap etkisi yok. Ama başka ilginç ortaklıklar var.

Maganda sözcüğünün kökeniyle ilgili yıllardır yapılagelen geyikler nereye vardı bilmiyorum ama burada maganda, iyi, güzel anlamına geliyor ve günaydın (magandang umaga) gibi günlük kullanımda sıksık karşıma çıkıyor. İlk günlerde gülmeden günaydın demekte zorlanıyordum ama ona da alıştım. Daha garip şeyler de var. Mesela evet, o o (yani peşpeşe iki o, ups gibi bir şey). Batı’da ülkemizi temsil eden güzel kuşa verdiğimiz ad hindi, Hindistan’da milli dil burada ise hayır anlamına geliyor. Su ise tubig (too big gibi) .

Yani her dilin kendine göre ilginç bir yanı var. Derler ki, in Turkey there are lots of turkey, in Finland everything is finish, in Hungary you go hungry, in Phillipines you feel the pines.

Hiç yorum yok: